4 Ocak 2017 Çarşamba

Şuradan bir sıradan ilişki alır mısınız? İlerde ineceğim.

Sıradanlaşan ilişkiler vardır. Eskisi gibi arayıp sormaz, merak etmez, nerede kiminlesin sormaz. İlişkinin ilk zamanlarına dönmek istediğin zamanlar oluyor ya, tam olarak o zaman diliminden bahsediyorum işte. Eğer kiminle, neredesin gibi şeyleri verdiğin güven yüzünden merak etmiyorsa harika, ama seni cidden merak etmiyorsa, üzgünüm ama final bölümü yayında.

Ben size çok acayip birşey anlatacağım, bunu nasıl yapmadım hangi kafayla yapmadım ve bu kadar uzun süre yapmadım hayret ediyorum. Sevgilim vardı bir zamanlar. İlk sevgilim ilk hatam, ilk aldanmışlığım yani. Ondan sonra bu hatayı bir kez daha yaptım. En özel günlerinde ve günlerimiz de hatırlayan önemseyen ve o günü süsleyen taraf hep ben oldum ve ben düştüm üstüne hep kendimden veren bendim. Meğerse ben çok olmuşum...
İlişkinizi her zaman ilk günki gibi saklayın. Gözünüz gibi bakın, nefsi hevesleriniz ile rezil etmeyin kendinizi. İki tarafın da anlayışlı olması lazım, karşında ki insan öyle bir hale geliyor ki bir zaman sonra, hep haklı taraflarmış gibi olaya bakıyorlar. Karşındaki trip atıyor sen içine atıyorsun. Sonra saçma sapan konular ile yıpranan aşk gün geliyor inceldiği yerden değilde en sağlam yerden kopuyor...

''Özlemiş midir?'' diye sormayacaksın! Özleyen seni arar merak eder, yanında olmak ister. ''Seviyor mudur?'' diye de sormayacaksın! Seven sevdiğini belli eder.

Öyle kuru kuruya özledim demekle olmaz bu işler, özlemin büyüklüğü sarılınca belli olur. Sarılırken onu içine sokmak istedin mi? İliklerine kadar hissettin mi onu? Ya da kavga ettiğiniz bir gün iştahınızın olmadığını hissettiniz mi? ''Bugün onunla kavga ettim, hiç iştahım yok'' dediniz mi? Onu düşünmekten hiçbir şey yapamadığınız günler oldu mu? Eğer bunlar olmadıysa sen ona ait değilsin.

Ben seni çok sevdim. Bir gün her şeyi unutacak kadar olursan, bunu sakın unutma.

Sabah kavga ettiniz. İkiniz de sustunuz konuşmadınız. Ve gece sen onu haklı olsan bile aradın mı? ''Sesini duymadan uyumak istemiyorum'' dedin mi? Gönlünü almak için bir adım attın mı? Ve sen o telefonu açıp ''Benim yapamadığımı yaptığın için sana teşekkür ediyorum.'' dedin mi? Kalbini ben kırdım, haklı olan sendin ve buna rağmen beni aradın. İyi ki varsın. Dedin mi?

Hani diyorlar ya
kimse kimsenin herşeyi olamaz.
İşte orada seni gösterdim bunu diyenlere.
Her şeyim dedim.

El ele tutuşmak... Ne muazzam bir olay. Ona karışmak. Kendinden başkasını kendini teslim etmek. Bunlar çok değerli duygular, ayda bir el değiştirenlerden değilseniz ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız.

Parça parça sev. Hepsini birden sevme. Bir gün ellerini sev, diğer gün gülüşünü. Her buluşmada sarılmayın mesela. Oturun gözleriniz sarılsın, yerinizde duramayın. Bir şey eksik deyin, sarılmadık ki biz bugün. Olsun sarılmayın, onu arayın. Sarılmamanın ne büyük eksiklik olduğunu görün. Bir şeyleri arayın, bir şeyleri hemen tüketmeyin.
Elini tutmaya çekindiğin zamanlar vardı şimdi neler neler yapıyorsunuz? İş bu hallere gelince de artık aşk bitiyor başka arzular ortaya çıkıyor. Tüketmeyin kendinizi, tüketmeyin sevginizi. Birbirinizi tüketmeyin. Bu sevginin de bir kotası var unutmayın. 

Önce her şeyim oldun... Sonra hiçbir şeyim.

Tutkuyla bağlandığın, bu bitmez bu adam beni bırakmaz, bu kadın terketmez dediğin kişi gidiyor ya. İşte bunun dünya üzerinde bir tarifi yok. O senin için ölüyor, sen zaten ölmüşsün. Yaşayan ölüye dönüyoruz. Bırakmaz diyorsun, güveniyorsun, hani arkanda güvendiğin biri olsa geriye doğru bırakırsın kendini ve onun kollarına düşersin. Çünkü bilirsin o seni tutacak o orada. İşte o oradan gidiyor ve sen kendini o boşluğa bırakınca seni kimse tutmuyor. Çok sert bir düşüş olur di mi öyle? İşte tam olarak hikaye böyle.

His ölüyor bir zaman sonra, koca bir hiç oluyor.

Bir zaman sonra aynı şeyleri hissetmiyorsun. Değişiyor duygular. Hani o sana seni sevdiğini söylemişti ve sen sabahlara kadar uyuyamamıştın mutluluktan. Sonra aradan aylar geçti. ''Artık seni sevmiyorum, ilk zamanlardaki gibi değil, sana karşı birşey hissetmiyorum'' Bunu dedi sana, sen o gece de uyuyamadın, sadece o gece olsa iyi çoğu geceler çakıldı kaldı tavana bu cümle. Bakıp bakıp hüzünlendin. Hisler öldü, hisleri öldürdünüz. Bitmedi, bitirdiniz.
Oysa mutlu olduğumuz zamanlarda gülüp geçiyoruz, komik olan bir şeye defalarca gülmeyiz. Bir defa güleriz, hadi iki defa gülelim. Ama bize öyle acılar bıraktılar ki yıllar sonra bile tazeliğini korudu. Baktık ağladık. Düşündük üzüldük. Acıları, mutluluktan ayıran temel özellik kalıcı olmaları. Çıkmayan zorlu leke gibisin...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder