Nasılsa koymuşsun kafana, kim bilir ne kadar oldu kafanda bitireli beni. Aklından neler geçti, neler düşündün bilmiyorum. Ama vardır senin bir bildiğin...
Kimse kimseyi sonsuza dek sevmek zorunda değildi elbet. Ama dürüst olmaya mecburuz. İki kişinin yaşadığı bir ilişkiyi tek bir kişinin bitirmesi adil değil. Gözlerinin içine baka baka ''Seviyorum seni'' derken, içten içe terk etmek inan hiç adil değil.
Onun yaptığını kimse kimseye yapmaz...
Her neyse...
Dediğim gibi vardır elbette bir bildiğin...
Ya da kim bilir, belki de başka bir sevdiğin... Vardır işte bir şeyler. Seni değiştiren, seni benden alan
beni sana yok saydıran bir şeyler vardır elbette... Yoksa üzerine sinmiş kokum daha geçmeden kazağından, yüreğin geçmezdi ki benden...
Ben yanındayken aklın bende değilse, sen de durma zaten yanımda. Beni daha fazla alıştırma, daha çok sevdirme, bağlama kendine...
İnce hesaplar yapmayı iyi bilirsin sen, şunu da aklından hiç çıkarma: Herkesin yüreğini bilen Allah, kimsenin ahını bırakmaz kimsenin yanına...
Tebrik ederim seni...
Senin bitirdiğin bir ilişki var yüzüstü kalmadın sen. Terk edilmedin!
Gez dolaş göğsünü gere gere...
Soranlara gururla anlat marifetini, ''Ben terk edilmem, terk ederim!'' diyerek övün kendinle. Üzmüşsün, kırmışsın, yarım bırakmışsın, hiç takma bunları kafana, keyfine bak...
Dedim ya, sakın unutma!
Bizi eşit yaratan Allah, kimsede ne hak bırakır ne de ah...
MUTLULUĞU UZAKLARDA ARAMA!
MUTLULUK SENİN İÇİNDE.
HUZURU YANLIŞ KİŞİLERDE ARAMA!
HUZURUN TA KENDİSİ SENSİN.
Kendinle mutluysan başkasıyla işin olmaz zaten. Sen neden başkasını arıyorsun ki? Biri olsa daha iyi olur neden diyorsun ki?
Elbette onun da zamanı gelecek ama şu an onun zamanı değil. Yalnızlık beni her ne kadar yıpratsa da her zaman daha cazip gelmiştir. ''Az insan çok huzur'' diyorlar ya. Hakikaten öyle.
Başın ağrımıyor bundan emin olabilirsin. Sahte kalabalıkların olacağına samimi birkaç arkadaşın olsun senden daha iyisi yoktur. Gereksiz kalabalıklar hızını keser.
''Bazı zamanlar yalnızlıktan kaçıyoruz, bazen de yalnızlığa koşuyoruz. Huzuru dışarda aradıkça yanılıyoruz.
Huzur içimizde''
Kimileri kısa sürede bulur doğruyu kimileri bir ömür boşa geçirir. Kimileri dertten başını kaldıramaz. Kimileri dünya sarhoşu olur. İnsanlar hangi hayata aşık olursa diğerine kör olurmuş. Muazzam dengeyi kurmak lazım. Bu muazzam dengenin sana muazzam bir mutluluğu getireceği de aklında bulunsun.
Dünya hayatının gelip geçici olduğunu bir anlasak zaten mevzunun %90'ını çözmüş olacağız. Öyle konulara takılıp kalmışız ki gerçeği göremez olmuşuz. Şu önündeki perdeyi kaldır artık. Görmen gereken, bulman gereken daha büyük bir aşk var aslında. Çok yanlış yerlerde kayboldun. Gerçeği bulamıyorsun. Unutma Mevlana'nın şu sözünü ''Bulanlar yalnızca arayanlardır!''
Arayış içinde olmanın bile verdiği bir huzur vardır. Aradığını bulduğunda bu huzuru daha iyi anlayacaksın. Şunu asla unutma, aradığınla bulduğun aynı olsun. Bu yolda karşılaşacağın zorluklar elbette olacak. Yılmayıp bu yolda mücadele edenler elbette kazanacaklardır. Eğer yolun zorlu değilse o yoldan hayır gelmez zaten. Yol ne kadar zorlu ise zafer o kadar keyifli olur.
Hayatımız boyunca hedeflerimiz olsun, ulaşmak istediğiniz şeyler olsun. Bir hiç uğruna yaşamayın. Ve değmeyecek olan heveslerinizden arının. Bir abime sormuştum ''Dünyadan beklentin, amacın ne? diye. O da Dünyadan cenneti bekliyorum demişti. Muazzam bir cevaptı hiç kuşkusuz, bütün şifreyi çözmüş gibiydi adeta. Dünya hayatı Müslüman için bir zindandı ve o bunun farkındaydı. Bize haram kılınan şeyleri elbette yapmışızdır ve yapıyoruzdur. Fakat unutmayalım ki kalbimizi temiz tuttuğumuz sürece tüm güzellikler bizimle olacak...
Sabretmek mi yoksa bitirmek mi daha doğru?
Tahammül bir yere kadar. Huzursuz günlerin vardı, sabrettin güzel günlere dönüşmesi için. Sonra bir bakmışsın her şey daha kötüye gidiyor. Sana zarar veren şeyleri hayatından çıkartacaksın ki mutlu edenlere yer açılsın. Neden kendini üzüyorsun? Seni senden başkası üzemez. İnsanlara izin verdiğin kadar sana yakın olabilirler. Eğer sen ona çok izin verir, çok anlamlar yüklersen o insan gelir hayatının merkezi olur.
Geçmişteki halini özlüyorsan ne yapmalısın?
İlk zamanlar, özlenirmiş bir zaman sonra. Bazı şeyler bitermiş zamanla, sevgi kırıntısı bile kalmazmış dev aşkınızdan geriye. Kapıldığınız rüzgar dinince savrulursunuz başka taraflara. Sonbahara benzediniz siz, bir sürü yaprak döküldü yere. Ama siz hiç yan yana düşmediniz.
Aranızdaki aşk gerçekse şayet; ''Bir gün bitecek mi?'' endişesi yaşamazsınız. Eğer gerçek bir aşka sahip değilseniz üzerinde son kullanma tarihi olan bir üründen farkınız kalmamış olur. İlişkinizde bir sona erme tarihi vardır çünkü. İş bu noktaya gelirse bunu anlarsınız zaten, bir mutlu iseniz on mutsuz olursunuz. Bu durumu düzeltmek için gereken çabayı verdiyseniz ve yine de olmuyorsa yapacak birşey kalmamıştır. Artık tanıdığın gibi değilse, onu hiç tanımamış gibi yoluna devam edeceksin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder