Eğri oturup doğru konuşalım bu konuya yaşadığım tecrübelere dayanarak değineceğim. Hep eyvallah dedik de ne oldu? Katlandık ne oldu? Sevdik ne oldu? Değmedi. Hiç birine, hiçbir şeye değmedi. Olan yine bize oldu. Seni üzene merhamet gösteriyorsun ya, işte iyi bir insan olduğun orada ortaya çıkıyor. Ama fazla iyi olmak da bize zararlar getirebiliyor. Seni saniyede kırıp paramparça eden bir insanı sen her defasında affetmişsin. Eyvallah kalbin saf temiz. Ama unutma ki birşeyi temiz tutmak için günde kırk defa silersen o aşınır yıpranır kullanılmaz hale gelir. O yüzden kendini ihmal etme. Bırak başkaları hakkında ne düşünürse düşünsün sen kendini bildikten sonra başkasına gerek var mı?
İnsanların hatalarını yüzlerine vurun. İçinize atarak anlatamazsınız!
Çok acımasız bir fikir olabilir bu. Ama bazen çok mantıklı bir iştir. Bazıları bunu çok ciddi bir şekilde hakediyor. Gerçekleri onlara söyleyin. İnsanların hatalarını yüzüne vurmadık diye kendilerini kusursuz sanmaya başladılar. Herkes kendini mükemmel sanıyor ben de buna hayret ediyorum. Tamam iyi ol güvenilir ol çevren tarafından sevilen biri ol. Zaten bunlar olunca mükemmel bir insan oluyorsun. Bunu yapmadığımız sürece bazıları kendi Egoların da boğulup gidecekler bir nevi iyilik diyelim yani...
Bir insanın ayıplarını örtün, açığa çıkarmayın!
Müslümanlık da hadi herşeyi geçtim etik olarak insanlıkta da bu böyle değil midir?
Günümüzün maalesef bir diğer modası da ''Kuyu kazmak'' bu insanlar bunu yaparak nasıl mutlu oluyorlar anlamıyorum. Biri bir yanlış yapınca onu manşet yapmak ne ayıp birşey. Onu hemen başkalarına anlatmak... Tabiki size yapılan bir yanlışı karşılıksız bırakın demiyorum. Fakat ilk etapta gözünle görmediğin hiçbirşeye inanmayacaksın. Ben birinin kötü bir özelliğini bile öğrenmeye korkar oldum. Bazıları da var ki ayıptan gurur duyuyor. Duygular böyle rezil hallere gelmiş. Böyle insanlardan ve ortamlardan uzak durmak lazım.
Gıybetin ne denli büyük bir günah olduğunu araştırmanızı tavsiye ederim. Ama topluma bu çok güzel, çok neşeli, hatta rahatlatıcı bir şeymiş gibi anlatıldı.
Acaba benim yaptığım şey doğru mu, yanlış mı? Bu yol beni nereye götürüyor? Bunları hiç sorgulamaz olduk, önümüze konulan yemek güzelse yiyoruz. Ne sorgu ne sual. Ama sonsuz bir hayat bizi bekliyor, unutmayalım ki orada sorgu da var sual de...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder